// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

09 Mart 2023

Ölümün Karanlık Vadisinden Sesleniş: Sermon - Till Birth Do Us Part (2023)

 












90’lar Türk Rock/Metal underground ortamından söz etmek gerekirse pek çok grup maddi yetersizlikten dolayı albüm çıkaramadı, pek çok çıkan albüme de yeterli destek gelmediğini söylemek yanlış olmaz. Bu sayede de grubunu kuranlar en kestirme tabiriyle “Demo çıkaralım, yaptığımız iş güme gitmesin “ mantığını izlemiştir sanıyorum, en azından ben bunu yapardım diyerek işin içinden çıkayım.

 90’ların ortaları gibi piyasaya çıkan “ Sermon” önceleri “ Moon” adıyla kuruluş aşaması oluyor, burada bir demo kaset yayınlayıp daha sonraları kişisel sebeplerden dolayı dağılıyor. 1995 yılına uzanan bu hikayeden 2 yıl sonra aynı ruh 1997 yılında Sermon’u kuruyor. Sermon’un kişisel öyküsü ise böyle şekillenmiş oluyor.  Sermon’un kurulduğundan itibaren besteler şekillenmiş oluyor, 3 demo kaset çıkarıyorlar.

 Daha sonra 2004 yılında müzikal faaliyetlerini durdurma kararı almıştı Sermon.  Geçen 17 senelik aradan sonra , 2021 yılı gibi grubun iskeletlerinden Cem Barut’un  tekrardan grubu faaliyete geçirmesiyle ,ve Durmuş Kalın’ın da gruptaki önemli konumuyla ve  vokalde Forgotten grubundan tanıdığımız Harun Altun’u da  Sermon bünyesine alarak aslında herkes için ne kadar heyecanlı bir iş geleceğinin habercisini veriyordu,ki bu Sermon tarihinde dijital ortamda yayınlanacak ilk albüm kaydını oluşturacaktır.

 Grup, geri dönmekle de alakalı albümün habercisini verdiği röportajda ; “Müzik bizim için 'zaman öldürmek' anlamına gelmediği için elimizden geleni yaptık ve insanlara hala burada olduğumuzu söyledik. Bunu yaparken de güncel gelişmeleri ve koşulları takip ederek müzik türümüzü şekillendirdik.”  diyor.  Kısaca bunun özeti de grubun dediği gibi “ geri dönmek için hiçbir zaman geç olmadığını öğrendik” sözünde yatıyordu.

 Grubun ilk albümü olan “Till Birth Do Us Part” albümüyle alakalı grup bu albümün konsept durumunun sorulması üzerine “Albümün konsepti genel olarak doğa ve insanoğlunun birbirine bağlı olarak yol açtığı tahribat ve yıkım üzerine. Doğanın yapay olarak yok edilmesi misillemeye neden oluyor ve insanoğlu bu konuda çaresiz. Doğa, insanların verdiği zarara bir cevap olarak intikamını alıyor.” cevabını veriyor.

 Albümün açılış parçası “Posthumous” ne kadar karanlık bir havada kasvetli hüzünlü bir kışın ruhunu yansıtırcasına üzerimizde etkiyi bırakıyor.” Posthumous” ise burada “ ölüm sonrası “ zamanı işaret ediyor. Aynı zamanda bu bölümde yer alan bir kısım Fransız Şair Charles Baudelaire şiirinden bir kısım içeriyor.

Harun Altun, vokaldeki ruh dolu performansındaki hüzne tanıklık etmiş oluyoruz,ki kendisi Forgotten’in son albümü “Returnless “ de de bir o kadar ruhlu performans çıkarmıştı. Gruptaki liriksel yönden Harun Altun’un beste konusunda yaratıcılığını da buna eklemek gerekiyor.

 Paradise Lost, My Dying Bride, Type O Negative 90’ların başı gibi Doom Metal’in hüzünlü ve kasvetli sounduna  sadık grupların izinden gittiğini görmek kaçınılmaz oluyor “Sermon “ için. Her ne kadar kuruluş tarihi 1997 olsa da arada kısa zaman dilimi olsa da Doom/Death Metal vari soundu duymamız kaçınılmaz oluyor. En önemlisi de bunların ikisini harmanlamak az buçuk bir iş sayılmaz dedirtiyor.

 “Sliver Splinter “ ile birlikte agresifliğe doğru yol alınıyor. Ritimin daha öne çıktığı sololarıyla da belli ediyor kendisini.  Burda da Charles Baudelaire’in başka bir şiirinden bölüm yer  alıyor. “And time engulfs me minute  by minute /as the immense snow a stiffening corpse" nakaratıyla yanıt veriyor bu şarkıda grup bize.  Ağır atmosferde giden şarkı ilerleyen bölümde hızını arttırarak basamak arttırıyor.

 Keman sesleriyle bizi karşılayan “Flawless Entropy” albümün ilk yarısında kasvetin,hüznün adresi oluyor. Başlangıcıyla birlikte içimizdeki cansız bir hava ile melankoliyi bir boşluk perdesinde hissedeceğimizin sinyalini veriyor. “Requitement”  arada gitar oyunlarıyla ve Harun’un o hırıltılı vokaliyle yükselen ve liriklerindeki doğanın bir gün geri döneceğini intikamını insanlıktan alacağına dair sözünü söylüyor.

 “Cerulean” orkestra vari girişiyle, ağır ve karanlık atmosferiyle dokunaklı rifflerle kendi başına hüznün basamaklarını tırmanıyor. Sololarıyla da iz bırakmayı biliyor. Sadece tek şarkıda değil, albümün genel hattında gitarların etkili olduğuna dair ayrı parantez açmak gerekiyor.  Cem Barut ve Durmuş Kalın isimlerinin de bu konuda yaratıcılığını eklememiz gerekiyor. Karanlık rifflerin üstüne Harun’un kusursuz ve hırıltılı vokali eklenince ağır bir kış hüznü yaşamanız da kaçınılmaz oluyor.

 Bir şairin “rüzgarla gelen,rüzgarla gider” uğuldaması, fısıldaması hissiyatıyla belleğe yerleşen “Destined To Decline” bir bölümü Charles Baudelaire’nin “ Elevation” şiirinden alıntılara yer bulan, dokunaklı, duygusallıktan ziyade melankoli ve hüzün koridorunu genişletiyor tek başına. Melodileriyle,riffiyle, Harun’un mezarlıklardan gelen vokaliyle ölüm hissiyatını yayıyor. Ağır ağır gezegenin yok olacağına milim kala hissiyatları almak kaçınılmaz oluyor.  Albümün kapanış şarkısı  “The Jupiterian Effect “ ölümün karanlık vadisinden kederli melodilerle süslenmiş bu yapayalnız gezegende hissiyatıyla etkileyeceğini ortaya koyuyor.  Daha da çok dünyanın akıbetiyle alakalı  dünyamızın yok olduğuna dair lirikleriyle işaret ediyor Sermon.

 Ölümün tedirginliği, soğuk oluşu, buz gibi mezarlıklardan gelen homurtulu ruh halinin hepsi  Sermon’un “ Till Birth Do Ust Part” ile kaçınılmaz oluyor. Albümün yazılma aşaması 2021 yılına denk düşüyor. Albümün lirikleri çoğunluk olarak kasvetli lirikleri Forgotten’dan tanıdığımız Harun Altun’a ait, bununla birlikte albümde gizli kahraman olarak söyleyeceğimiz isim “Durmuş Kalın “ oluyor.  Albümdeki kasvetli rifflerde yaratıcılık ve bu karanlık ve soğuk atmosferin yaratılmasında iskelet görevi üstleniyor Durmuş Kalın ve bununla birlikte mix ve mastering işi de kendisinin işi oluyor.Albümün kapak tasarımı Marcus Ganahl, İllüstrasyon işi Durmuş Kalın,  Digipack Artwork işini Ankara'nın gediklilerinden  Slim Rödriguez üstleniyor.

Prodüksiyon olarak tatminciliğin üstünde grubunda bahsettiği gibi “kalıpların dışına çıkmadan yaratıcı bir albüm hazırlamak istedik “ cümlesiyle bu cümle adrese gitmiş oluyor.Bununla birlikte grubun tekrar faaliyete geçmesiyle Cem Barut’un da 90’lar camiasındaki ağırlığına önem vermek gerekir.

 Sonuç olarak; 90’lar ruhunun samimiyetini hissettiren, Paradise Lost, My Dying Bride, Type O Negative, Entombed gibi grupların izini hissedebileceğiniz, kasvetli ve ölümün hüzünlü yanını karanlık bir atmosferde” Till Birth Do Us Part “ albümüyle fazlasıyla sunuyor bize.

Ölümün  karanlık sesleri  seni çağırıyor!

 Kadro;

 Durmuş Kalın – Gitar (Lead), Klavye, Davul Programcısı

Cem Barut – Gitar  (ritim)

Harun Altun -  Vokal/ (Bütün sözler/lirikler )

 Mix&mastering: Durmuş Kalın

 Label: BitumeProds

Cem Kurtuluş, 2023

0 yorum: