“Hayat,deplasman
dönüşü başlar “ sözü deplasman kültürü için klişe bir söz
olsa da yine de hayatsız kalmış, geleceğe kaygılı bakanların işidir deplasman.
Bunların her biri klişeden ibaret olsa da gerçeğin değişmediği malumdur. Herkes
için aynı olmasa da bazıları için aynı kapıya çıkar. Bir bestenin söylediği gibi “terso kalsak deplasmanda” bestesi aslında tribün jargonunu az çok bilenler için
borç-harç alınıp deplasman şartları zorlanır. Birilerinin parası
yoktur,çıkışmıyor başkasına verir ve bu muhabbet böyle uzar gider. Pandemi
dönemi dahil yasakların olmasından ötürü, hem bilet fiyatları hem de Fenerbahçe
yönetiminin tribün politikası nedeniyle bir
süredir deplase olamamıştık.
Çok uzak olmasa da bir süredir deplase olamamanın
getirdiği durumla birlikte Ankara yoluna doğru nevaleleri yükleyip yola çıktık.
Bunaltıcı sıcakların etkisini de göz önüne alırsak kısa süreli yağmuru görmek
de yolda bir nebze iyi geldi derken, terse dönüp sıcaklar basmış oldu. Ufak bir
servis içinde bağırmayı kendine dert edinenler olarak yola düştük. Tribünün belli kesmi erken çıkmıştı
yola,bazısı da geç yola düşmüştü. Maçın da geç olması sebebiyle bu nedenle biz
de geride kalanlardandık.
Ankara’yı önceleri gidildiğinde bolca tekel görme
muhabbeti bu defa yoktu, yeni yolla birlikte kestirme yol biliyorsanız şoföre
de durumu anlatırsanız şanslı sayılırsınız. Mevzuyu çok uzatmamak
adına;önceleri 19 Mayıs Stadyumu daha kıyak yerdeydi. Şoförün kıyaklarından
biri de aslında Emniyet ile çok dalavere içine sokmamasıydı bizi. Ankara’ya
indiğimizde belli noktalar hariç, stada biraz da geç ulaştığımız için bu
mevzuları kolay atlattık.
Stada girdiğimizde klasik olan polisin zorluk çıkarması ve 800
kişilik deplasman tribününe karşı işini becerikli şekilde yapılmaması ve
bununla birlikte polis kaskları ve didişme derken zarla zorla da olsa yerimizi
aldık,bununla birlikte polisin de biber gazı kullanımı oldu ki, deplasman
tribününün az sayıda olduğu yere bu kadar eziyet çekiliyorsa diğer türlüsü
nasıl olur malumdur.Tribüne çıktığımızda en üst noktalar her zaman tribün için
en iyi noktalar desturu bellidir. İstanbul Tayfası olarak bağırmak için
ciğerini orada bırakmış olanları görüyoruz. Bizimle birlikte de önemli olan
çokluğun değil,niteliğin önemli olduğu kanıtlanıyor.
Cem Kurtuluş, 2023 Eylül
0 yorum:
Yorum Gönder