En umudun ölü olduğu, kendinden yitik zamanlarda “deplasman”
gidilmesi gereken yoldur. Böyle zamanlarda duman yükselir,alkol yükselir,insan
kendinden geriye doğru sayar.
Bu mevzuyu kısa kesmek gerekirse;üzerinden deplase
olmayalı epey süre geçmişti, bunda da yönetimin bilet politikaları işin içine
girince sadece kendimiz değil,bizler gibi bu uygulamadan epey kişi nasibini
almıştı Dumanlı hava sahası,diğer tabirle deplasman otobüsünün içi gece yola
çıkılması için uygundu. Ufaktan bekleyişlerle birlikte nevaleler yüklenilip
otobüs saati beklenilmeye başlandı. En kıyak deplasmanlar güneşin değil,karanlıkta
çıkılan alkolün dumanla karıştırıldığı deplasmandır
diyerek “SAMSUN” için yola çıkılmıştı.
Alkolün miktarı arttıkça, besteler başka boyut değiştiriyor,
sesin yükselmesiyle birlikte atmosferde herkesin bildiği üzere klasikliğini
koruyordu. Kısa yapılan karanlık
esnasındaki çiş molaları birlikte sonra yerini hafif de olsa KÖFTECİ YUSUF’ta
yol üstünde uğramamızla halini almıştı. Orda da mideyi doldurmuştuk böylece.
Yol esnasında yağmurunda artmasıyla tribünsel bir ortam için her şey hazırdı. Şehir
merkezi ile stat arasında 20 KM’e yakın bir mesafe söz konusuydu, pek de TEKEL
BAYİ’ye denk gelememiştik,derken bir yerden tekeli yakalayıp ilerledik.
Emniyet noktası diğer deplasmanlara göre bizim gördüğümüz
uygulamadan farklıydı. Bu kısmı kısa geçersek;erkenden içeri dalıp yerimizi
almıştık. Ufaktan beste atıştırmaları ile maç saatini beklemeye koyulduk.
Takımsal meseleleri bir kenara bırakırsak;ilk yarıdaki takımın da iyi olmasıyla
tribünde buna refleksini vermiştik. Karşılıklı bestelerle birlikte tribün her
zaman olduğu gibi deplasmanda tribün jargonuyla hakkını veriyordu. “Beraber
yürüdük biz bu yollarda” diyerek sesi arttırıyorduk. Pazar günü olmasına
karşın, onca yol tepenler enerjilerini tribüne vermekle yükümlüydü. Sonuç
kısmından hariç bakmalı mı bilinmez,ama deplasman dönüşlerinde de sonuç pek çok
kişi için hüsran olduğunu söylemeye gerek yok.
Bütün yorgunluklar,belirtiler,sonuçlarla birlikte “Bunca
yol gitmeye değer mi” sorusu elbette fazlasını içeriyordu hepimiz için. O
otobüse binildi mi herkes birbiriyle eşit, alkolünü ve yemeğini beraber
paylaşır ve geriye çekilen CEFA kalır!
Bir bestede dediği gibi
“SENİN için FENER, senin için…”
0 yorum:
Yorum Gönder