// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

19 Ekim 2024

Tutkunun Gecesi: ACCEPT & Saints 'N' Sinners Konseri Kritiği (17.10.2024)


 






Her hüznün arkasında bir kaos vardır. Debelenerek gidilen hayatın altında kaosu aramak en kaçınılmaz durum olur. Mevzuyu burada kısa kesersem; ACCEPT için biraz daha eskilere gitmek yerinde olacaktır. Heavy Metal tarihinde pek çok az grup vardır ki kitlesiyle büyüleyen ve o kitlesiyle de marş vari sloganları bugünlere kadar gelen, çeşitli tanımlama getirebiliriz ACCEPT için, bunlar belki de boş cümleler serisi gibi de gözükebilir.

2010’da  Sonisphere’a gelmelerine rağmen maddi olaylar patlak verince o konserde bulunamamıştım, sonrasında grubun buraya gelme girişimleri olmuştu 2016’da, son olarak da o girişimin çabaları sonuç vermişti, 14 yıl sonra ACCEPT bu defa karşımızdaydı. Kritiği sıkmamak adına mevzuya direkt bodoslama girmek yerinde olacak olsa da öncesinde bir sonbahar akşamında kalabalık ve kendini bilen bir kitlenin varlığıyla daha içeri girmeden coşkulu ve tutkulu bir konserin bizi beklediği aşikardı. 

DJ’de Adil Akbay’ın bulunması da ayrı bir motivasyon kaynağıydı,ki Running Wild,Motörhead ve sıralanan giden bir setlist mevcuttu. Pek çok kritikte konserin akışına göre sıkı setlistler hazırlayan DJ’lerin hakkı yeniliyor,bu konuyu es geçmemek yerinde olacaktır.

ACCEPT öncesi  “Saints ‘N’ Sinners” sahnedeki yerini alsa da, grubun fanatiği olmasam da dışarıdan sesleri işitiyorduk, grup son albümü “Rise of the Alchemist” üzerinden gidiyordu. Accept öncesi bizi nasıl ses sistemini beklediğinden habersiz olsak da, grubun kendi sesçilerini getirmesi bizler için ekstra motive kaynağı olmuştu,ki üstüne mekanın ses sisteminin iyi olması da eklenince bunun meyvelerini “Saints ‘N’ Sinners da  görmüş bulunduk. İlk grupta içeride olunmadığı için,sadece sesleri işittiğimiz için, bir de birkaç videodan aşina olduğumuz için kitleye iyi performansla karşılık vermişti ‘Saints ‘N’ Sinners.

Konser alanına girdiğimizde oldukça sıkı bir kitlenin, özellikle 30 yaş üstü kitlenin alanda olması da konser adına artı bir durum olmuştu. Konsere bodoslama bir giriş yaparak, “Humanoid” albümünün demir başlarından sayılabilecek “The Reckoning” ve sonrasında devam eden “Humanoid” bizi karşılamıştı. Daha başlardan itibaren adrenalin yükselmiş, herkes de olduğu gibi bizde de tutkulu  ve coşkulu bir konserinin devam edeceği aşikardı. 

Grubun kimyası,isteği, seyirciye verdikleri pozitif enerji ile birlikte durmaksızın seyircinin de buna karşın verdiği karşılıklı etkileşim ile hız sınırı artıyordu. Grubun ses mühendisleri/sesçileri ile gelmesiyle birlikte sesin muazzamlığı karşısında seyirci de keyif almaya devam ediyordu. “Restless And Wild” ve “London Leatherboys “ile birlikte enerji böyle bir sonbahar akşamında iyice yükselmişti. ACCEPT tarihinin olmazsa olmaz şarkılarından biri olan “Midnight Mover” ile gaza iyice basılmıştı, geri dönüş yoktu. Seyirci de bundan nasibini coşkuya karşılık vererek arttırıyordu tempoyu.

Sığdırılacak bir çok şarkı varken ACCEPT tarihine bütün şarkıları sığdırmak zor olacak olsa da, Thrash Metal tarihine yön vermiş  “Fast as a Shark” da delirmişlik seviyesi daha da sert hale gelmişti.  

Klasikleşmiş bir metal müzik marşı ve çoğu kişi için ACCEPT tarihinde bir klasik olan “Metal Heart” ve bununla birlikte terör estiren “Teutonic Terror” ile birlikte adrenalin/tempo gittikçe artmaktan kendini alamıyordu. Grubun turne rehberinde aslında bu konserde daha fazla şarkı çalınıyordu, grup da  seyirciye bu pozitifliğini geçirmiş çaldıkça çalmak istiyor, o tutkulu halini seyirciye gösteriyordu. Böyle konserlerde en önemli durum seyirciyle birlikte yakaladığın sinerji ve bunun devamıdır. Mark Tornillo öncülüğünde, Wolf Hoffman’ı bütün ekiple o sinerjiyi yükseltmesiyle seyirci de gaza basmış durmuyordu.  Sadece o değil, davulcu Christopher Williams seyircinin coşkusunu katlayarak devam ettiriyordu. 

Grubun sinerjisiyle birlikte yorgunluk belirtisi seyirciye geçse de gruptaki enerji kaldığı yerden devam ediyordu. Tahmini süre olarak turnelerde çaldıklarından az çalmalarını beklerken bunun daha fazlasını çalmaları da seyircinin enerjisini arttırıyordu. ACCEPT tarihinde kültlükte zirvede olan “Balls to the Wall” çalındığında seyircideki istek seviyesi daha da yüksek yerlere tırmanmıştı,ki grup bunu o kadar iyi çalmıştı,ki artık şaşmanın ötesine geçmiştik. Enerji,Sinerji,Tempo,Coşku,Tutku… Her biri bu gecenin içinde vardı,ki grup finali “I’m Rebel” ile bitirmişti.

 Bu gecenin tarifini yapacak olsaydım; “Tutkunun Gecesi”  tanımını koyabilirdim. Organizasyonun tıkır tıkır işlediği, özellikle ACCEPT’in sesçilerini getirmesiyle ses sisteminin böylesine muazzam işlediği, grubun ve seyircinin bir bütün halinde olduğu konserlerde samimiyet daha yüksek sesle haykırılıyor.

 Denizin ortasında, Sonbahar’da Heavy Metal’i doruklara kadar hissettiğimiz bir gece yaşadık ACCEPT ile.

 Kelimelerin bittiği yerde ACCEPT yeniden diriltir

Çünkü Heavy Metal bunun için var! 

Fotoğraf:T24

 Cem Kurtuluş, 2024 (17.10.2024)@Küçükçiftlik Park 


0 yorum: