“Ölümü
bile göze aldık” Deplase Göztepe (16.08.2025
“Dostlar
azalmış, tutkular yasaklanmış; ortalık boştu” diyordu François Nourissier “Köpeğime Mektup” adlı metninde. Bu Ahmet Erhan’ın
“Köpek Yılları “ kitabının arka kapak
kısmında derin bir vurguyu işaret ediyordu. Bu bir nevi hayattan elini eteğini
çekme gibi olarak yorumlanabilir ya da insanın kendi derin yorgunluğuna da
çıkabilirdi. Tam olarak böyleydi, ve “yaşımın ilerlediğini merceğimin
gevşediğini gördükleri için yoldan çıkacağımı sanan kalpazanların alnını
karışlarım” diyordu İsmet Özel “Savaş Bitti” şiirinde. Bunların her biri her ne
kadar bir hüznün temsilcisi olsa da belli yaştan sonra umutsuzlukla
sınananların öyküsü ve bir nevi kendi kavgasında kendine yenilmiş, kendiyle
savaşmış bir neslin hikayesiydi. “Ruhun Tutkuları “ adlı kitabında da Descartes
bu mevzuda pek çok sözünü esirgememiştir,direkt mevzuya edebiyat ağırlıklı
girilse de bu diğer anlamda hayata karşı bir yitirilmişlik kavgasına denk geliyordu.
İşte
böyle bir günde işşiz,parasız,pulsuz ve yıllara dayanan hayatsızlığı olan
insanların tutkusu bir Göztepe Deplasmanı için kesişmişti. Bununla ilgili
birçok laf salatası tabiri yerinde üretilebilir ya da başka şeyler; öncesine
kadar olmayan düşmanlık bir anda
yapılanlarla birlikte gün yüzüne çıkmış oldu. Bununla ilgili çok da
delip deşmenin alemi de yok açıkçası.
İzmir Emniyetinin 1 hafta öncesine kadar deplasman tribünü kapasitesini
indirme çabaları, daha sonrasında YALI grubunun bir tribüncüye yakışmayan hareketleri
yapmasıyla iş artık rayından çıkmıştı, ama son anda kararın değişmesiyle
deplasman tribünü biletleri, bireysel değil daha çok tabiri yerindeyse tribün
kovalayan grupların himayesine alınmıştı. Kendi kişisel kanaatimi de yazıya
dökersem; ne olursa olsun bir tribüncü hiçbir zaman yönetimin tarafını
tutmamalı, tribüncü kesimden yana olmalıdır, gün geldiğinde geride kalacak olan
tribüncülerdir. Bu faslı geçersek… Böylelikle bütün biletler tribün gruplarına
verilmiş olup hazırlıklar yapılmıştı.
Sıcak
bir Cumartesi’nin erken saatlerinde nevaleler alınmış, gerekenler hazırlanmış,
otobüs beklenmeye başlanmıştı. Sıcağın bizleri yakmasıyla birlikte damarlarımıza
akıttığımız alkolle, dumanlı otobüs sahasındaki söylenen bestelerle makaralar hayatsızlığın
köşesinde olanlar için tek gerçek şeydi. İzmir’e yakın noktasına ulaştığımızda
arama kontrolleri başlamış bulunuldu, klasik olarak deplasmanların olmazsa
olmazı; emanetler zula şekli minvalinde arama-tarama faslı bitmeye yakınken
yönetim üzerinden taraftarın az eziyet manası çekmesine karşın köfte-ayran
merasimi bittikten sonra yola doğru koyulmaya başlamıştık.
Bizler yola
koyulurken pek çok yer pusu atmaya müsaitti. Stadın yakını,çevresi her yerde güvenlik
oldukça vardı. 1 haftadır internet ortamında klavyesini hızlı kullanan
Göztepeliler bunu başarmıştı, zaten bir şey yaşanacaksa yaşanacaktır,bu kadar
yazma çizme peşlerinde olması bu kadar güvenliğe zemin hazırlamıştı.
Konum
gereği mahallelerinin içinde olan statta, bu kadar güvenlik olsa da böylesi bir
konumda bu kadar yazma çizme işlerine düşmüş Göztepeliler için kendilerine
handikaptır. Stada ulaştığımızda tribünün yarısı girmiş,diğer yarısı da girme üzerindeydi.
İçeri girmiştik, atışmalar başlamıştı. Fenerbahçe Tribünü olabildiği gibi “nasıl
geleceksiniz” diyenlere karşın yanıtını tribünde fazlasıyla veriyordu, haftalardır yazan Göztepe Tribünü o kadar
beste çeşitliliğine sahip olmasıyla bilinen tribün olmasına rağmen pek de
varlık gösteremiyordu.
İç sahada daha da tribün olarak iyi düşündüğüm Göztepe
Tribünü, başarının gelmesiyle belli ki endüstriyel tribün kültürüne yenilmiş
oldu ve kulübün haklarını yabancılara satanlar önce kendi kimliklerini kontrol
etmeliler. Tribün ne istediğini bilerek Göztepe’ye gelmişti, ikinci yarıyla
birlikte tribünün olmazsa olmazı deplasmandaki meşale dumanıyla birlikte tribün
agresifliğini daha da arttırarak adrenalin patlamasına karşı yol alıyordu.
Mevzuyu
özetlemek gerekirse; Fenerbahçe Tribününün gidemeyecek hiçbir yer yoktur, yeter
ki koşullar hazır olsun.
Fenerbahçe Tribünü; savaşa hazır olmasıyla bilinir her zaman!
Cem
Kurtuluş, Ağustos 2025, Göztepe Deplasmanı
0 yorum:
Yorum Gönder