Yurt dışı deplasmanları
tribüne giden her taraftar için büyük önem taşır. Marsilya deplasmanı da
bunlardan biriydi. Gidemediğimiz ama fotoğraflarla yetindiğimiz bir deplasman
oldu. Maçtan bir gün önce Marsilya sokaklarında dolanan Fenerbahçelilerin ‘her
yer sarı lacivert ‘ demesi sonrasında bizlerinde tek söyleyeceği bir şey vardı ‘
İstanbulda sadece biz mi kaldık’ sorusu.
Siyah giyen
adamlarda Marsilya’da iş başındaydı. El emeği pankartlar gözlerden kaçamazdı.
Tribündeki olayları da bunlara ekleyelim elbette. Türkiye’de terörist başı
Pkk’nın Lideri Abdullah Öcalan’ın pankartının açılması tribünlerde gerginliğe
yol açtı,ve Fenerbahçe tribününde sonrasında İsrail’e Gazze'deki olaylar nedeniyle tepki pankartı geldi. Tribünden başka kanallarda iyi ses geldiği söyleniyor. Fransız rejisi
sesi kısmıştı,ki çoğu bölümde Ercan Taner’in bile sesi az gelmişti..
Tribünü ele aldıktan sonra maça geçelim. Maçta sakin
oynayan taraf bizdik. Kontrol elimizdeydi. Marsilya bu maça önemli
oyuncularından yoksun çıkmıştı. Kontrolü
elimizden kaybetmemek adına oynuyorduk.
Galibiyete oynamadık ama sahadan galip ayrılan taraf olduk bu da bizi grubun
lideri yaptı. Maçın en çalışkan isimlerin biri şüphesiz Kuyt idi.
Sonrasında Sow’da Marsilyalı oyuncuları şaşırtan hareketler
yapıyordu. Maçın ikinci yarısında Fenerbahçe takımı geri çekilmişti ve Marsilya’nın
ataklarını izledik. Bekir’in golüyle öne geçtik. Bekir forma şansı buldukça
kendini daha çok geliştiriyor,bu açıdan da kendisini tebrik etmek gerek.. Nice
böyle gollerini umarım diğer maçlarda da görürüz.
Ama Bekir’in Avrupa
düzeyinde oynamasını beklemek şu an hayalcilik olur.
Daha çok bekir mücadeleci oyunuyla göz
dolduruyor. Volkan ‘da maçta kritik kurtarışlar yaptı. Marsilya’da ayew
pozisyonları cömertçe harcadı, bu sayede bizler de derin bir nefes aldık. Diğer maçta umarım Aykut Kocaman genç oyunculara
şans verir ve bizi şaşırtır. Şimdilik tek temennimiz bu.
Yazan:Cem Kurtuluş
0 yorum:
Yorum Gönder