// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

07 Kasım 2012

Denizden Gelen Aşk Mektubu: Message in a Bottle (1999)






















Canı yanan insanlar içine kapanır. Sessizliğe gömülür. Sessizliği bozmak zordur. Kendi denizinde, kendi adalarında yaşarlar yalnız başına, ama kıyılara saplanırlar. O kıyılardan çıkamayacaklarını iyi bilirler. Rotalarını şaşırmışlardır, ki artık geriye rota da kalmamıştır. Yüzlerindeki kırışıklığı insanlar çözemese de yoluna bir şekilde devam eder. Basit numaralar yapamazlar, ki bu işte becerikli değillerdir.

Gece gece kafam bozulmuş bir şişe 35'lik votkayı bitirip ikinciye geçmiştim ki aklıma "Message in a bottle" adında bir film geldi. Votkanın etkisi kendini o kadar da göstermemişti. Karanlık çöktüğünde karanlık bir oda içinde filmi izlemeye başladım diyerek kısa özet geçeyim sinema severlere ve okuyuculara…

Film hakkında bilgisi olmayanlar için;  " Message In A Bottle" Nicholas Sparks’ın romanından uyarlanmış bir film. Türkçe’ye "Denizden Gelen Mektup" olarak çevrilmiş . Yönetmenliğini Luis Mandoki’nin yaptığı 1999 yapımı Kevin Costner filmi olarak kayıtlara geçmiştir. "Denizden Gelen Mektup" adlı kitapta şu alıntıya yer veriliyor

"Yağmur yağmaya başlamadan birkaç saat önce, ılık bir yaz akşamında şişe tekneden denize atılmıştı. Bütün şişeler gibi bu da kırılgandı ve yerden biraz uzaktan bırakıldığı takdirde kırılabilirdi. Ama, tıpkı bu şişede olduğu gibi, denize ağzı iyice kapatılıp bırakıldığında, insanoğlunun tanıdığı denize en dayanıklı nesnelerden biri haline geldi. Artık fırtınaları veya tropik kasırgaları güvenle aşabilir, en tehlikeli akıntılarda sağ salim ilerleyebilirdi. Gerçeği söylemek gerekirse, verilen bir sözü yerine getirmek için yazılıp içine yerleştirilmiş mektup için olabilecek en iyi yuvaydı."


" Message In A Bottle"  eşini kaybetmenin acısıyla yaşayan bir adamın aşkını yıllar geçse de nasıl yaşattığını anlatıyor.  Balıkçı bir babanın oğlu olan Garret kendi adasında yaşayan tekneyle ilgilenen, sessizliğin izinden giden biridir. Therasa’nın hikâyesi de bunun dışında gelişir. Yalnız başına tatile çıkan Theresa, bir gün ıssız sahilde dolaşırken kumların üzerinde bir şişeye rastlar. Şişenin içinde son derece samimi bir dille yazılmış çok dokunaklı ifadelerle dolu bir mektup vardır. Bu Mektup aynı zamanda birçok şeyi beraberinde getiren bir sırdır. 

Therasa bu mektubun izinden gidiyor.  Theresa   araştırmacı gazetecilik olarak çalıştığı yerde mektubu okuduktan sonra gazeteye mektuplar geliyor. Bunları yazan Adam  Garret Blake adında kendini denize ve limanlara adayan bir adam. Therasa bu adamı bulmak için Garret Blake'in bulunduğu yere gazetecilik olarak gidiyor,bu süreçten sonra Garret Blake'in nasıl biri olduğuna tanıklık ediyoruz. Garret ile tanıştıkları süreç içinde Garret'inde bu tanışmada değişimi söz konusu oluyor. Birbirlerini bu zaman içinde yakından tanıma fırsatı yakalıyorlar. Bu sayede Theresa,  bir şişede bulduğu mektupya yazılı merak ettiği Catherina'yı Garret'ın kendisine bahsetmesiyle tanışıyor. 

Theresa kısa süren yolculuğun ardından eve dönmek zorunda kalıyor, ama Garret ile ilişkileri bir süre sonra yeniden devam ediyor, çünkü aralarında oluşan bağ en az Catherina ile kurduğu bağ kadar kuvvetlidir. Therasa'nın sakladığı mektupları Garret'in bulmasıyla Theresa'nın yalancı olduğunu düşünüyor Garret. 2 yıldır boş bıraktığı tekneyi yapmak için hazırlığa geçen Garret Blake teknenin açılışına Therasa'yı davet etmesiyle işler bir süre sonra yoluna girmeye çalışssa da kendini denize adayan bir adamın tehlike çanlarının çaldığını filmin sonlarına doğru gözlemliyoruz.

Sonuç olarak; " Message In a Bottle "  klişe aşk filmlerinden arındırılıp dram özelliğiyle sınıfı geçen, özellikle Kevin Costner'in oyunculuğuyla göz dolduran bir yapım. Filmin eksiklerinden biri durağan ilerlemesi olsa da  karısını kaybettikten sonra kendine denizde hayat bulan bir adamın   umudunu tekrardan bir kadın sayesinde nasıl kazandığını seyirciye gösteren bir yapım olmuştur.




Yazan:Cem Kurtuluş


0 yorum: