// body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...
// etiketinden önce aşağıdaki kodu ekleyebilirsiniz. // body elementide aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir. ...

Etiketler

Tarih

Kategoriler

01 Nisan 2015

Kim Terörist? Kim Kahraman?













Bir çocuk vurulmuştu haziran sabahında. Haziranın o görkemli çocuklarından biriydi. Adaletin yerin dibine girdiği zamanlardı. Önce terörist denildi, sonra türlü türlü kılıflar uydurdular. Sapanı var dediler, silahı var dediler, alevi dediler. Ama “ o daha çocuk” diyemediler. Diyecekleri tek şey buydu, bunu da beceremediler. Hastanede can çekişti, kolay teslim olmamıştı. Bütün medya kanalları penguen yayınlatıyordu adeta. Dünya görmüştü olan biteni, ama ülkedeki medyada çıt yoktu. Halkın bağrından koparmışlardı bir fidanı, bir annenin vatanını koparmışlardı kendisinden. Bir çocuk bir vatandı. Bunu da anlayamadılar. 

O haziran günlerinde filizlenen bu çocuğu kahpe bir gaz fişeğiyle katletmişlerdi. Hastanede can çekişen bu çocuk direniyordu, daha yaşayacak günleri vardı. Ama yaşamayı da çok görmüşlerdi o’na. Hastanede direnebildiği kadar direndi. Hastaneye de saldırdı o’nu katledenler. Hastaneye de gaz fişekleri attılar, yine can alma derdindeydiler.
Bir cenaze kalktı alevlerin ve öfkenin yükseldiği yerden. Binler, onbinler sel olup akmıştı. 

İdeolojisi “ insan “ olanlar oradaydı.  Caddeler kapanmıştı, dillerde bir slogan vardı “ Berkin Elvan on beşinde bir fidan “ bir fidanı uğurluyordu insanlar, gencecik bir fidanı. O fidanı solduranlarsa yine o fidanı uyuyacağı yerde rahat bırakmamaktaydı. Cenaze sonrası gencecik fidanı katledenler yine o gencecik insanlara nefes almayı yasaklayarak gaz fişeklerini sıralamaya başladılar. Gösteri, şov peşindeydiler yine, yine bir can alınabilirdi. İnsanlar kaldırımlara sıkışmış, nefes almakta zorlanıyor, yaşlılar bayılmış durumda hem içi, hem gözleri yanıyordu.

Gencecik bir fidanın ölümünden sonralarıydı. Adalet arandı, katillerin yargılanması istendi, imzalar toplandı, Taksim Anıtına ekmek bırakıldı. Ekmek bırakanlar, Adalet arayanlar Taksim Meydanı’nın ortasında işkence edilerek yerlerde süründürüldü. Tek aradıkları katillerin görüntüleri varken bu katillerin açıklanmasıydı. Devlet yine iş başındaydı. Adaleti eşit dağıtması gerekenler adaleti parçalayarak bir fidanın değil, daha sonraları gaz fişeğiyle ölecek bütün çocukları yok ediyorlardı. Adalet terazisi fazlasıyla parçalanmıştı, çocukların ölümüne sebep olanları ortaya çıkarmak varken  katiller neden ortaya çıkarılmak istenmiyordu? “ Emri ben verdim” diyenler öldürmekten büyük haz mı duyuyorlardı? Yoksa göz boyama politikaları onları ayakta mı tutuyordu?

Adalet zincirleri, adalet umutları kırılıyordu ama her gün sokaklarda “ Berkin Elvin’in Katilleri açıklansın “ diye insanlar adalet arıyorlardı. Polisler saldırılarını düzenliyor, her gün “ Berkin Elvan “ ismini haykıran insanları işkenceyle gözaltına alıyor, haklarında soruşturma açıyordu.


Tarih 31 Mart 2015 idi... Sokaklarda Berkin Elvan ismini haykıran 2 DHKC eylemcisi  Çağlayan Adliye sarayında Berkin Elvan soruşturmasındaki 4.savcıyı rehin aldılar. Savcıya hiçbir zarar gelmeyecekti. İstedikleri tek şey; Berkin Elvan’în katillerinin açıklanması. Katillerini besleyen Devlet/hükümet katilleri açıklamamakta ısrarlıydı. Savcı ölmeyecekti. 3 Polisin isminin açıklanması beklendi saatlerce, 3 saat süreverildi polislere. 3 saat içinde talepleri yerine getirilmedikleri takdirde savcıyı cezalandıracaklarını söylediler. 

Bu ek sürenin üstüne savcıyı öldürmediler. Telefon konuşmasında istekleri kabul edildi, özel harekat timleri eylemcileri sinsice pusuya düşürerek bombayla duvarı patlattılar. Gerçekleri açıklayacak tek savcıydı, devlet/hükümet gerçeklerin açıklanmasını istemediler. 

Şimdi Kim terörist, kim kahraman oluyor? Adaletin sağlanmasını katillerin isimlerinin açıklanmasını isteyenler mi? Yoksa gerçeği açıklayacak savcıyı devlet/ hükümet emriyle öldüren özel harekat timleri mi?    

Not: Savcı'nın ölümünden sonra  Savcı'yı öldüren kurşunların 5 kurşun olduğu söylenirken,adli tıp raporuyla bunun 10 kurşun olduğu açıklandı, bu da içeriye gaz bombalarıyla giren Özel Harekatın savcıyı öldürdüğünü kanıtlıyor. 

31 Mart 2015

0 yorum: